Yalnız usla...
Bunu bilen yüce atamız kendini kolsuz ve ayaksız tarif etmiştir. Büyük hüzün;
kişi kendini nasıl böyle düşündürür. Hatta bir başka yerde öyle derin düşünceye
sahip olduğundan bahis açılır ki dokuz kavim kadar var olduğumuzu anlarız,
derin düşünüyorum, ancak böyle bir yazgıdır bu, kurdu bile anlayan, dost bilen,
tam yerinde anlam, sabır ağacı. Bilen göz, bunca erk olan, müthiş bilge. Ben
Hüseyni makamının düşü Ovalı: Yalnız bu var, var mı? Kahinin gizi mi bu?
Layhar.
Ya da kırağının
bıraktığı mı bu, hiçbir şeyde gözün olmaması mı? Yalnızlığı Anka!