
Müzik aletleri arasında, en kışkırtıcı olanın keman, olmadığı kesin. Bir canlı üzerine düzenli bir şekilde basılıyor, canlı ise bir türlü ölmüyor, notalar, adımlar her değiştiğinde bu basınç ifadesini değiştiriyormuş gelir bana. Keman, çok acıklı, o sesi ondan çıkartan içinse acımasız bir aygıt ola gelmiştir.
Paganini ile ne zaman tanıştım, anımsamıyorum. Onun müziği, başat bir ögeye dönüşür, kemanla birleştiğinde.
İlhan Berk’in, Çigan Müziği’nden nefret ettiğini okumuştum anılarında, haklı, zevkli adam Berk. İşte öyle, tuhaf Çigan Müziği’nin kemandan kurtuluşunu sergiler, Paganini.
Cappricioları yarı zamanlı çalışmak zorunda kalan, bir öğrencinin, iş bulamayan bir üniversitelinin kurtuluş müziği gibidir. Ama o çalgıdan çıkardığı ses, sana her zaman yaşadıklarını anımsatacak der.
Güzel bir kadına yetişemeyeceksin, uzaktan nefretle bakacaksın ona, der, Paganini. O kadın da senin kadar acı çekti, ama sen anlamayacaksın, ben anlarım der Paganini.