Bilinç ne denli önemli. Gece!

YAĞMURDA ANKA

İnanç kayıplarda değil, uygulayım en yüksek ulaşılabilirlik seviyesinde görünürde. Ancak bizim ekinimizi oluşturan ülkelerin çok büyük bölümünde kavga ve ortalarda kan kokusu var. Bu başkalarınca istenen bir sonuç şüphesiz, demokrasimiz ise almış başını gidiyor, istençsiz uygunsuz. Türkiye Cumhuriyeti bu denli güçlü olmamıştı belki ama bu güçlü olma hali değil, Orta Asya’da da bir çok kardeş Devletimiz var,  bu olsa olsa fazla yüklenilmiş bir enerji içeceğinin verdiği yetkinlik gibi biraz gidiyoruz, sonra ne olduğu belli olmayan bir yıkıntı. 70 ilde birden elektrik aynı anda kesilebiliyor, hâlâ!


Madunlar tarihin her bölümünden bizi seyrediyor. Bu büyük ekin ne yapacak, nasıl bizlere yardımcı olacak diye. Her biri belli etmese de Orta Doğu’da bizden yardım bekleyen pek çok devlet olmasa da millet var, onlarla da çok şey paylaştık, paylaşıyoruz. Ancak küllerimizden doğacak halimiz kalmadı, çepeçevre sarıldık, Hüma derinlerde, göklerde olması gerekirken, bizlere yeni şeyler söylemesi gerekirken, başkalarının derinliklerinden, derin ekininden aldıklarımızla besleniyoruz, usumuz karışık ne olduğumuzu bilmiyoruz. Biliyor görünüyoruz. Osmanlı ile Devlet-i Hümayun’u karıştırdığımız gibi, Nizam-ül Mülk’ten bu yana gelen bürokrasimiz aptalca hatalar yapıyor. Oysa Devlet hep kaldı, o Devleti kuran soylar gitti. Şimdi uçmakta zorlanan Hüma. Bürokrasiyle ilgili görünürde bildirmeseler de çok büyük sorunlarımız var. Bürokrasiyi yetiştirenlerin, yalın örneğini KPSS denilen sınavda görüyoruz. Yetiştirdiğimiz öğrencilerimizi yeniden eşitlik adına, nasıl bir eşitlik olduğu belli olmayan neticelerle tekrar lise düzeyinde sınavlara sokuyoruz, ya da onları üniversitelerinde gördükleri, geçtikleri sınavlara… Devletimiz çoğunlukla acımasız, acımasız olmasa bile her köşeye ulaşamıyor, derinlerden çıkamayan Hüma, Yağmurda Anka!