Beklemeyecekti artık hiçbirşey, dostluklar, vaatler, zenginlikler, çoktan beklentisizliğin yaşını aşmış olsa gerek. Şimdi bu dolmuşta, Rus Klasikleri’nin en kötü çevirilerinden, bir elinde kırmızı bir kalemle satır aralarını ayıklarken, hayatının…
Öyle çok önemli anları da olmaz her halde bu beklentisizliğin, durulmuş, sakinleşmiş, neredeyse huzurun varlığının insanın suratına yerleştiği yaşlarda…Birkaç kelime de sızıyor mudur satırlara ?
Gecenin bu saatinde bir ben, bir de o… Aynı dolmuşu beklediğimizi bilemeyecek kadar yabancı iki kişiydik; bir an durakladık, öncelik verdik birbirimize. Yaşlı mı, bayan mı önden buyurmalıydı ?
Bomboş dolmuşta, kulaklarımda Beethoven’ın Ayışığı Sonatı, gecenin bu en ıssız saatinde, şehrin ışıklarını seyrederken, bu kırılgan ve yaşlı adamın çürüdüğünü duyuyorum.
Yazan: Nur Tekin.
Yazan: Nur Tekin.