Bilinç ne denli önemli. Gece!

BİR İHSAN ARI RESMİ




Resimler, tasarıları, izdeş çizimleri, ressamın, aktarmak/yansıtmak için uğraş verdiği onca çaba sonucunda, kalın, uyumsuz renkleriyle, alımlayıcıyı/seyirciyi bir boşluğa götürebilir.

İhsan Arı’nın yukarıda görünen resminde ise, tasarıları gerçekleşmiş. (hayalle, gerçek, Romantizm’in anlamı dışında, bir konumda kendine yer edinmiş, burada yer edinme, hayali bir deniz gibi olsa da, ressam gerçek denizle bağı oluşturmamıza izin veriyor. –kum tanelerini andıran renk dağılımı, balık figürüne benzeyen şekil-)

Çizimleri ile, burada bir çizgi var, gözünüzün içine sokacağım demeden, bir perspektif oluşturmuş. Alımlayıcı birazcık bilinçli ise resmi izlerken, resmin renkleriyle çizginin uyumunda kendini bir Akdeniz İklimi’nin ortasında buluveriyor. Alımlayıcı, birazcık resmin sınırlarından uzakta ise, resme ilk baktığında “erinç” dolu bir dünya ile doluveriyor, bu erinç uyumlu renklerle ilgili şüphesiz. Artık biliyoruz ki renklerin uyumu kişi üzerinde olumlu etkiye sahip. (Ben de ise denizle bağını rahatça kurabildiğim, bir yalınlık oluşturuyor.). Gösterenlerle rahatlıkla kurduğumuz bağ –balığı, istiridye kabuğunu andıran figürler- resmi kesin bir yere oturtabilmemize izin veriyor.

Asıl burada resmin olanağı, bilinçli bir alımlayıcının ötesinde “güzelim” renklerin, çizgileriyle, uyuma ulaşması. Bungunluk, boş vermişlik, veya kat kat boya görünmüyor, yalın olduğu gibi düşle gerçeğin birleşmesi. Munch’un sıkıntısı, Dali’nin bunaltısı yok onun resminde. Van Gogh’un aşırı, gözden taşan boyaları da. Usta bir ressamın dünyası, bizimle buluşuyor.



Not: Bu yazıyı daha önce yayınlamıştım, ancak blogda düzenleme yaparken yanlışlıkla sildim...