Siz bayım, ne işiniz var bu köhne kayıkta, neden battı geminiz; Beni tanıdığınızı söylüyorsunuz, üstelik, bir yazar olduğunuzu söylüyorsunuz, ben kitaplarınızı, hiçbirşeyi önemsemem, önemsemeyeli çok oldu. Erincim ondan gelir, en azından kendimle ilgili olan doğru bu. Herşeyin şaka olduğunu anladığımdan beri şakayı sevmem, şaka mı bu tavrınız, gelişiniz? Herşeyin ciddi olduğunu anladığımdan beri ciddiyeti de sevmem.
Belleğim beni yanıltmaz, bu teknedeki herkesi tanırım, sizse bana fırtınadan kurtulamayacaksınız diyorsunuz, ben eğer bu teknedekileri tanıyorsam fırtınadan kurtulurum, üstelik, kuzeyden de kurtulamayacaksınız diyorsunuz. Kuzeyden... Ben bu tekneye çıkalı, yüz yıl oldu, geçti, tayfalarımla doksanı denizde, onu kuzeyde bir yerde, kuzeyden kurtulamadım mı? Sizinle karada mı karşılaştık, anımsamıyorum. Kuzeye gidiyorsunuz diyorsunuz, Kuzeyin bilgisi yoktur kuzeyi, tekrar söylüyorum bilirim. Üstelik nereden biliyorsunuz kuzeye gittiğimizi, soğuktan mı? Soğukta öğrenilen çabuk unutulur, benim yanılgısız belleğim, rüzgarın sesi, laciverd teknem.