Bilinç ne denli önemli. Gece!

Zaman: Kendini Bırakmış Akıyor





İki yüz, iki yüz elli yıl önce bir şeyin varoluşu nedir diye soru sorsalar, kitaplar, gezmek, araştırmak ve sonuçları uygun bir yerde yayınlatmak derlerdi, yeryüzünün en büyük kâşifleri. Yirmi birinci yüzyılda bu işleri yürüten, Royal Society, National Geographic gibi uluslar arası oldukça büyük kuruluşlar var. Türkiye’de ise aklıma ilk gelen kuruluş Atlas Dergisi, önemli bir yere sahipti, sahipti diyorum çünkü eskisi kadar destek göremediklerini birkaç kere çeşitli yerlerde okuduğum aklıma geliyor…


İşte günümüzde kendini ufak tefek bir kâşif alışkanlığı oluşturmak isteğiyle yola çıkmak gerekiyor, olanaklar ölçüsünde. Bu yola çıkışlarım çoğun 25 yıllık bir geçmişe sahip MFD (Mersin Fotoğrafçılar Derneği), ile gerçekleşiyor.


Bu gezilerimizden birinde 28-Ekim-2012 günü sabahın ilk ışıklarıyla Kurban Bayramı’nın son gününde Tarsus’a bağlı Karasu çavlanlarına gittik. Burası Tarsus’a 70-80 km uzaklıkta, Kadıncık baraj gölünü geçtikten, üç dört km’lik bir mesafeden sonra Boğazpınar köyü sapağına dönüşle ulaşılıyor.

Eprimiş bir cümle kurmak gerekirse Karasu Vadisi, ülkemizin cennet köşelerinden biri, ancak, bu vadiye iniş, otuz kırk dakikayı alıyor. Vadiden çıkış ise bir, iki saati buluyor. Buraya inecek olanlar sağlıklarını güvenmiyorlarsa, kesinlikle naçizane salık vermem. Derneğimizin değerli üyelerinden, Selami Türk abimizin belirttiğine göre bu vadiye iniş yaklaşık iki yüz metre, çıkışda da aynı mesafe söz konusu.



Karasu vadisine bir baraj gölü yapılacakmış. Bundan kırk, elli yıl önce bir yere baraj yapılacağı zaman o barajın yapılacığı yörenin sakinlerinin oldukça memnun olduklarını aile büyüklerimden duymuşluğum vardır. Bugünlerde ise bu anlayış değişmiş, kesinlikle baraj yapılmasını istemiyorlar, bu nedenle bir eylem yaptılar. Haklarının ellerinde olduğunu pek sanmıyorum, ancak bildiğim bir şey varsa enerji politikalarının dikkatli bir dizge ile gözden geçirilmesi galiba. Nehir ise zamana kendini bırakmış akıyor…