Bilinç ne denli önemli. Gece!

Bulutların altında Aslantaş

Aslantaş'tan genel görünüm



Gölete başka bir bakış
Anday’ın “Yağmurun Altında” kitabını ilk okuduğumda, kesinlikle kararlıydım, bu şiirler önemli bir yere sahip olacak yaşamımda diye ve hâlâ aynı özel yere sahip. Düş ile gerçeğin iç içe geçtiği, bir septik duruma insanı sokan ve yaşantıda bu durumu kolay kolay unutturmayan sağlam dizeler karşılıyordu beni "Yağmurun Altında" betiğinde. Yunan trajedisinden, Hitit kentlerine, Hitit kentlerinden günümüze yani  Anday'ın deyişiyle yirminci yüzyılı nasıl yaşadığımıza değgin bütün yapıntılar hızlı bir yolculukla geçip gidiyordu, düşüncelerimden...

Kastabala Kalesi
MFD ile 25 Kasım 2012 günü böyle bir günü yaşadık, Osmaniye Karatepe, Aslantaş Açıkhava müzesi, aynı yörede Kastabala Kalesi, doğa ile zamanı, düş ile gerçeği, yani aynı zamanda modernitenin var oluşunu bizlere sundu. İklimin uygun olması ise bu yörenin en azından Hititler’den günümüze nelerin kaldığına ilişkin pek çok fikir yürütmeme neden oldu.

Kastabala Kalesi'nden...Aslında bu yöreye giderken aklımdan geçenler, kara kuru bir tepenin üzerinde muhtemelen höyük adını verdiğimiz bir yerleşim yeriyle karşılaşacağımız kuşkusu vardı aklımda. Ancak Mersin’den üç yüz km’den biraz daha fazla mesafeye sahip bu yer beni şaşırttı. Doğanın ortasında, yürüyüş yolları ve devasa anıt/kazıma yontular tam da Anday’ın anlattığı bir iklime doğru yola çıkmama neden oldu. Sonra Kastabala’ya giderken Karacaoğlan’ın at koşturduğu bir iklimle karşılaştım, bu da gene Anday’ın Karacaoğlan şiirleri ile bir mesafe kat etmeme neden oldu daha çok, bu iklim Akdeniz ile karasal iklimin karması gibi beni karşılamıştı.


Burada, açık hava müzesinin çevresinde piknik alanları, baraj gölünün sağladığı ılıman iklim bu yörede arkeoloji ve sanat tarihinin birleşiminden haz etmeyenler içinde günü birlik konaklama imkanı da sağlayacaktır hiç kuşkusuz. 

Benim için önemli olanın fotoğraf olması gerekiyordu bu geziye giderken aklımdan geçenlerden biri de buydu, taş fotoğrafımı çekecektim ya sonuçta, bilimsel çekim mi yapacaktım, eğitimim nedeniyle böyle fotoğraflar çekmişliğim vardır, hiç de öyle olmadı, biraz iklimin ve şansın yardımcı olmasıyla, kanımca fotoğrafında çıkabileceği bir yer olan bu şirin yerin görülmesi gerekmiş diye düşündüm, fotoğrafta olmasaydı, en azından bir dinlence alanı oluşturuyordu Karatepe ve Kastabala.


Not. Bu yerin tarihçesi hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, Osmaniye Valiliği sitesinden ulaşabilirler. Açık hava müzesinin içinde de bir kapalı müze bulunmakta…