Bilinç ne denli önemli. Gece!

Soyut

Ben de bir şeyin ilki yoktu ki sonu olsun. Ben de bir şeyin ilki var mı ki sonu olsun? Hz. İsa, alfa ile omega arasında ben varım demiş; yani başlangıçla son arasında olan benim demiş. İşte bu öyle bir şeydi. Başlangıç ile son arasındaydı, her şey onun için var oluyordu. Doğanın ve kentlerin elbette bir diyeceği vardı. Onun için her şey var oluyordu. Onun için gök yerinden oynuyordu. Onun için içimizde bir yerde var olabilecek her şeyin varlığı ondaydı. Yalnız içimde soğuk ilkeler geziyormuş, soğuk bir adam olmam için her şey zaten çocukluğumuzdan itibaren düzenlenmiş. Soğuk bir yaz, soğuk bir kışın ortasında, içimi titretmeyen, soğuk davranışları yüzünden soğuğa ve kışa iyice alıştım.
Sonra tabiatın ve devletin unuttuğu bir yerde olduğumu fark ettim. Tabiat ve devlet devasa bir yalnızlığa sürüklemişti. Dimdik durmak gerekiyordu, o bir şeyi istediğinde yapılmazı olmazı yoktu belki ama, o öyle davrandı ki, benden daha soğuk olduğunu anladım. Kendimi ne denli umarsız hissetmiştim. Her yerden, her şeyden uzaktaki arktik iklimin en kestirme yollarını benden çok daha iyi biliyordu. Her yerde, her şeyden koruduğumu bilmeliydi belki, bir çocuğun korunması gibi tüm umutsuzluklardan. Fakat devlet ve tabiatın tam ortasında yer aldığımı düşünen ben, en uzak iklimin, devleti ve tabiatında olduğumu fark ettim. Bunca şeye artık karşı koymak gibi bir anlayışım yok, bir anmalık sunan ellerimde artık bu bitkinliğin, uyanıklığın oluştuğu çemberin içerisinde, hem onu sürekli düşünecek, hem de onsuz kimseye varamayacağını anlayacak!
Yeni yepyeni bir şeyin varoluşunu bilmek mümkün müydü, işte ancak böyle anlatabilirim, değişimin oluştuğu ve yarım yamalak kaldığı bu soğuk iklimi. Devletin ve tabiatın yorgunluğu, ülkenin ve insanların hep uzaklarda kalması bundan dolayıdır. Bir şeyi söylememi bekliyorsan, yanılıyorsun, önce o şeyi birlikte yapmak gerekir, bırakmamak gerekir, belki yaptığının arkasında sonsuza kadar durmak, o circle bizim miydi? Veya o ünlü filozofun dediği gibi o şeyi rahat bırak! Bense gelene kadar dimdik ayakta durdum belki, ilkin beni üzdüğü yerden eledim onu, ilkin unuttuğu yerden, aldatmak, kandırmak ne mümkün!