Bilinç ne denli önemli. Gece!

Yazı Beklerken

 Ne bekleyeceğimi kestirmekte zor. Neyi bekleyeceğimi anlamakta zor.  Önce Bizans’a vardım bugün, sonra kırlarda dolaşan başkasına. Boynumda kalın atkım vardı, beni daha dinç gösterdi şüphesiz. Kendimi herhangi bir provaya bırakmadım, gök biçtim, fal tutmadı, tutmasını beklemedim gene. Suratımın asıklığından bahsetti en sevdiğim kadın. Ona da seslenmedim, yaparım dedim, fakat ilk yaza çok var ve sen yanımda değildin diyemedim.

Yola varmaya alıştım. Yolda olmaya alıştım, işte içimdeki bahçesiz mevsime. Mevsime zaten gerek yoktu. Zanları yetiyordu. Zanlarla hareket ediyorlardı. Sezen Aksu’ya çok fazla kızdım hakkında bir yazı yazdım, Gene de aldırış etmedim, sonuçta bir bireyim ve üzgünüm, değil miyim? Değiştirebilir miyim bu düzeni? Yaz günlerini özledim her şeye karşın. Sahilde bir yerde yıldızları seyredecek yıldız fotoğrafı çekebilecek miydim? Kapkapalı acıların bir tekine vardım. Editör arkadaşım gene dalgın veya işine öyle geliyordu pek çok şey, bilemedim. Zaten umurumda da değildi. 

Amerikan filmlerinden de anlamıyorum artık. NatGeo ödülünü bekliyorum ama bunun için uğraşmıyorum çünkü şiddet kesilmiyor Amerikan filmi gibi. Neyi çekmem, hangi fotoğrafı gerektiğine de emin değilim.

Bizans’a dair ne varsa hâlâ devam ediyor, bunu biliyoruz. Ne demişti; “Toprağın simgesel olarak temellük edişi” duyacaklarıma alışmıştım anlayacağınız. Biliyorum geçebilir miyim Anday’ı, ne fesatım, yok hırslıyım dedim, niye geçeyim Anday’ı. Ama bundan bir türlü vazgeçemedim. Kopernik’de böyle mi düşünmüştü. Sonuçta insan olduğumu unutmuştu Kopernik. Dünya, Güneş çevresinde dönmez. Engizisyon haklıdır belki, bense Orta Çağ kalıntısına hayran olabilir miyim emin değilim. Ne yapıp yapıp Yağmurun Altında şiirini geçmeliyim.

İnsan olduğumu iddia ediyorum. Yobaz olabilirim ya da arada sırada, kunt bir görüşüm var, yani kim geçmek ister ki ustasını. Yazıda usta olur mu? Kendimi bir tek yola soktuğuma göre ilk yaz da gelmeyeceğine göre, başka ne olabilirdi aklımdaki düşünceler. Ayak diremeye yetecek gücüm var mı?

Ne demişti GG: Eppur si muove! Doğru mu?

Yazı bekliyorum öyle, yazdığım, isteğim gerçekleşsin diye! Bu antika sevdayı öyle taşıdım.

Sokaktan Haber'den sitesindeki yazılara, aşağıdaki "diğer yazılar" linkinden ulaşılabilir.

Diğer Yazılar