![]() |
Kuş Korkusu! |
Hayfa: Altamira mağarasında değil de nerede; göğe bakan bir
durak resmedilmemiş ve diğer mağaralarda da göğe baktıklarına dair herhangi bir
izlek yok! İnsanoğlunun göğe bakacak pek de zamanı yokmuş o günden, bilmem kaç
bin yıl sonra bu göğe bakma işini çıkaran kimse pek de iyi etmemiş, sonuçta
insanoğlu göğe bakacak olsa, iki kanadı olurdu değil mi? Bunları keşfeden
atalarımızı varsa yoksa yemek, içmek ve bile isteye toprağa bakmak olarak
algılayabilir miyiz?
Bunca sorumluluktan kaçmak için dalgın bir denizci olmayı ne
zaman başardılar belirsiz, tahmini hava raporunda hâlâ başarısız olmakta
buralardan geliyor olsa gerek, biliyorum söylemeyin meteoroloji mühendisleri
bana kızabilir. Seneler ve senler senler yıl evvel bu yazdıklarımı usumdan
geçirirken, seneler ve senler evvel bulunan mağaralar pek de çeşitliliğini
arttırmadı, hatta kafamızdaki şüpheler gittikçe arttı, bunun en yalın örneğini,
yalın mı, neyse, Göbeklitepe ve bile isteye Nazca çizgilerinde görebiliriz. Onlar nasıl bir karmaşadır, böyle olunca
ister istemez her şey uzaylı büyüklerimize varacaktır şüphesiz, çünkü henüz
hâlâ kafa erincine uzanamamış olabiliriz, göğe bakmadan kafadaki ikircikle
ancak bu kadar oluyor.
Hatta bir ara serçe parmağını da kaptırma korkusunda olan
insanoğlunun, kederi kaptırmama da diyebilirim buna; Kendine ait ne var ne
yoksa şüphelenen İngiliz Aristokrasisi serçe parmağına yüzük takarak, onu da,
kederi de ellerimizden aldı uzun süre, çocuklarına geçmesini bekledikleri
düşleriyle mi ilgili bunlar, düşler mi?
İnsanoğlunun düşlerle ilintisinin epey az olduğuna değindim
değil mi girişte, hatta maalesef gavurlardan aldığımız, doxa yerine hayfa
demeyi de unuttuğumuzu düşünüyorum, düşüncemde sürekli dönen artık bu bizon
sürüsünün benden değil de atalarımdan geldiğini artık ispatlayabiliyorum, ne
acı bir sonmuş bu benim için. İsa olsa saçmalama başlangıç ile son arasında ben
varım derdi bu yazdıklarıma. Ben de ona dön de bir Barabbas’a bak diye işin
içinden çıkardım.
Neyse insanoğlunun yeme içme faslının da artık sanata, taa
çok eski zamanlarda girdiğini biliyoruz, bundan kurtuluşumuz yok, bir anda yeme
içme ile ilksel sanatların keşfine varan aramdaki astım mağarası, bundan pek de hoşlanmayacaktır, çünkü bir ara
Yedi Uyurlar diye bir şey ortaya çıkmıştır ki, bu Yedi Uyurların ilksel
atalarımıza karşı çıkarıldığını söyleyebilirim ama ispatlayamam. Sonuçta
yıllardır yalnız ekmek parası için çalışan biz zavallı insanlar, benim gibi
arada göğe bakmak için heves etse de, umudumu kursağımda koyacaklar şüphesiz,
hani diyorlar ya, depresyona bile zaman yok!