.jpg)
Benimle ilgisi ise, çocukken nadiren koyulan, korku filmlerinden birinin taşıtı olması. Bu aracın içerisinde, -tabii camlar kapkara- biri, çevredekilere saldırır, onlara çeşitli işkenceler yapar. Aracın korku filminde işi ne. Nadiren, çağın içerisinde bir yaklaşımda olsa zamanın sorgulanması, araçlarla ilgilidir. Korku filmlerinde ender yer alır. Korku filmleri, durağanlık, zamanın sıkışmasını temsil eder, ayrıksı örnekleri vardır, ancak, bu araçlar, korkudan kaçışın bir simgesidir. Dodge Charger ise başlı başına, kaslı görüntüsü, en lüks araçlar -Ferrari, Porsche vb- ile yarışabilecek kapasite de olması, beni son günlerde daha da düşündürüyor.
Gücün her zaman, korkudan uzaklaşmak için bir yöntem olduğunu düşünmüşümdür. En yalınç örneklerinden biri, Zeus'un oğlu başlıca Batı Söylencesi örneği, Doğu Söylencesi'nde benzer örnekler var. İşte, günümüzde sinema, bu ikisinin birleştirebilecek, bir örnekle karşımıza çıkar, araç. Bu bakış açısı bir sav da olsa geçerliliğini korur. Ordan oraya savrulma, zamanın akıp gidişi vb.
Ancak bir Amerikan Söylencesi oluşturursam, bu görüş daha da kalıcı yer edinir kendine, ne de olsa yeni söylence onların yapıtıdır. Bu görüş, sav da kendiliğinden uzaklaşır, amaç zaten o aracın vahşi, beş saniyede yüz kilo metre hıza ulaşmasını anlatmak içindi, kaçsam şöyle bir araçla...