Bilinç ne denli önemli. Gece!

GÖRSEL ŞİİR




Görsel Şiir’le ilkin okulda karşılaşmadım, bu kesin. Her zaman olduğu gibi, okulda Dada’yı, Sürrealizm’i anlatırken unutmuş olmalılar, sınıf çok istekli olduğundan atlamıştır, çok sevgili öğretmenlerimiz.

Terim de bir mantık hatası varmış gibi geliyor, kulağa. Hem görsel hem şiir, şiirin görseli mi olur. Evet şiir, sesle bağlantılı olagelmiştir hep; Ses, şiirin olmazsa olmazlarındandır. Anlayamadığımız, görsellik şiire pek yakın değil gibidir. Görüntü, şiirin ses dizgesinin yerini tutamaz. Süremin gerçekliğini oluşturan, benim görsel şiir teorimde, rakamlar, şekiller, sesle oluşan bir dizgedir. Resimin görsel kalitesi, görsel şiirin yapısı içinde bulunmamalıdır. Resimin görsel kalitesi olduğunda ise, kelimeleri destekleme amacıyla yer edinmelidir. Şapkadan harf çıkaran Dada Şairleri bunun kanıtı olabilirler, öncesi için eprimiş bir yaklaşım da olsa.

Buradaki yapıtta olduğu gibi, yapıt kalıcı bir ifadeyle oluştuğunda görsellik resmin alanına girer, şiir de kalıcı bir ifade yer edinmez, resimin kalıcı ifadesi, şekil bütünlüğü ile ifade edilir. Picasso’da bile bu belirttiğim yaklaşım vardır. Kelimelerin yapıcı olan yapısı, görsellikle pekiştirilmemeli, Görsel Şiiri birer resim ifadesinden kurtarmalıdır.

Buradaki (Barış Çetinkol, Serkan Işın
http://poetikhars.com/) yapıtta olduğu gibi, yapıt, kalıcı bir durumu ifade eder. İfade, zaten hiçbir üslupla başka bir ifadeye açılmayan bir yaptırım gücüne sahip. Bir insan bedeni olabileceği savını yürüttüğüm, yapıtın, bedeninin sol tarafında harflerle yapılan açılım bunu sağlar, eğer, yapıt, tamamen, şekillerle ifade edilseydi, harf yerine bir bedenin tam oluşumu, renkler veya çizgilerle ifade edilseydi, yapıt, resim olurdu şüphesiz.

Yeryüzünde sıkışmış bir çağcıl durumun ifadesi, halesi gibidir bu yaklaşım. Ne düşüneceğimizi bilemediğimiz anların, şaşılıkların dünyasında, çoğumuz bulunmuşuzdur. Hatta ölesiye zor anlarda, işte bu anlara yönelik, daha olası olanı, bu anlardan sonraki çıkış noktası ulaşılacak yer, bazı söylenin derinliklerine gömülmemize neden olur. İşte bu yapıt, öncesi olmayan bir anı, görselliğin keskinliğine çok yaklaşmadan anlatıyor.

Betimleme(çizgiselliğin fazla olması) görsel şiirin sıkıntısı olmayı sürdürecek gibidir, en fazla eleştiriyi de buradan alacaktır, sizin yaptıklarınız resime daha yakın, değilse bile, önce yapıldı sözlerinden sonra.