Bilinç ne denli önemli. Gece!

GEMİ





Techne sözcüğü, teknoloji sözcüğünün kökeni olduğu gibi, gemi/tekne sözcüğününde kökeni. Bir şeyin Varoluşu için uygulayım (teknoloji), şüphesiz, en gerekli şey.

Uygulayım’ın yetersizliği, ister istemez kişiyi, zor, hiç istemediği bir alana iter. Maddi yetersizlikler bu istenmeyen alanların en başında gelir. Kişi isteklerinin dışında bulur kendini.

Gemi sözcüğü ile neden bağdaştırılmıştır techne kelimesi, insanlar denizin bilinmeyenlerine bulaşmak istemediklerinden mi? –kendi kendime komplo teorisi üretiyorum, bu kelime ile ilgili, ancak günümüzde de bilinmezliğini korur deniz.- Bu sözcüğü uygulayıma yakın görmüşler her halde, saçmadan kurtulmak için.

Burada benim yaptığım pek mantıklı bir yaklaşım değil. Üzerinde derinlemesine düşünmeden, araştırılmadan, techneye bağlamak en iyisi, neyime lazım.

Bu tembelliğin sonucunda, çok korkulan, Turgut Uyar’ın deyişiyle, Dünya’nın bir sanrı mı, sancı mı olduğunu anlayabilmek zor. Kaçış en geçer kavram.

Günümüzde, deneylerin azlığı, yazıya, düşünceye neredeyse nefretle yaklaşılması, hep technenin suçu. Ben çözdüm olayı, şaka, evet technenin payı fazla, Amerika’yı yeniden keşfedecek gücümüz bile yok, imkansızlıkta çok. Ağzımızı açtığımızda ise olur olmaz şeyleri, derin ilişkilere bağlarız. Ece Ayhan bile denizaltılardan nefret ettiğini söylemiştir, yazmıştır. Bu derinlikler, belki sayrı bilimin alanına giriyor, ancak technenin anlaşılmadığı yerde, Psikiyatr’dan bahsetmek, çok yersiz, saçma.

Etik daha çok bekler, Techne’de sorun var.