e- kitap fiyatlarındaki KDV oranı yüzde sekizden, yüzde on sekize çıkarılacakmış. Bu kararın anlaşılması zor olmasa da biraz daha fikir yürütmekte yarar var, manzaramıza denk gelmesi için. Tek başına lüks tüketim hizmetleri ne de olsa üzerinde durulması gereken şeyler(!?). Örneğin, tablet bilgisayarlar, notebooklar, netbooklar, toplumun çoğunda olması beklenmeyen, şeyler, lüks olmasından dolayı…
Özel tabletlerden rahatlıkla kitabımızı okuyabileceğimizi düşünmek, on altı GB’lık bir bellek kartıyla, onlarca kitabı yanımızda taşımayı düşünmek bana düşüncenin, yazmanın önemini hiç tartışmasız kabul ettiğiminden hep verimli bir alan gibi gelmiştir. Dipnotlar yerine, öğrencilerin, e-kütüphaneleri kaynak göstermesi, kütüphane kütüphane gezmemesi ise çok çok lüks…
Kitaplar kütüphanelerde çok fazla yer kaplar, harici veri diskleri, okuma tabletlerinin kütüphanelerin yerini almamasını düşünmek, linç kültürü ürünü olan bir distopya hayal etmektir. Koleksiyonculuktan söz etmiyorum, insan yaşantısını kolaylaştırmaktan, tez yazanların, doktora yapanların, düşünce dünyasına hizmet eden aydınlarımızın araştırmalarından söz etmek bu bakış açısına göre Gelecekci (Fütürist) hatta, tuhaf.
Gündüz Vassaf, NTV’de yayımlandığı günden beri takip etmeye çalıştığım, Oğuz Haksever’in hazırladığı bir izlencede, teknolojiyi kolayca anlayabilenlere Dijital Yerli, uzakta kalanlara Dijital Göçmen demişti. Her şey apaçık ortada, modern olanı tamam hemencecik kabul etmeyelim, sürekli cep telefonu değiştirmeyelim falan filan… ancak, gerçekten gerekli olan moderni dışarıda neden bırakıyoruz.
e-kitapların ucuzlamasını bekliyordum, kağıdın yerini alacağını hala bekliyorum, modern yontuya, resime, yazıya hep şüpheli bakan bir anlayıştan bahsetmek, işin politik yanı olur, güncel kronikte kalır, ancak, üniversitelerimizi, aydınlarımız düşünmüyorsak çocuklarımızın çantasında yer alan onca ağır kitabın da e-kitap projesinden geçtiğini unutmamalıyız. Bilime, yazıya daha rahat ulaşılabilecek, bilim dallarına daha çok yer açabilecek araştırmalar e-kitap projesinden geçer, bir projeden bahsediyoruz, ucuz uçak bileti fırsatını kaçırmadan, Karayolları ile seyahat avantajı demek ne denli doğru.
Özel tabletlerden rahatlıkla kitabımızı okuyabileceğimizi düşünmek, on altı GB’lık bir bellek kartıyla, onlarca kitabı yanımızda taşımayı düşünmek bana düşüncenin, yazmanın önemini hiç tartışmasız kabul ettiğiminden hep verimli bir alan gibi gelmiştir. Dipnotlar yerine, öğrencilerin, e-kütüphaneleri kaynak göstermesi, kütüphane kütüphane gezmemesi ise çok çok lüks…
Kitaplar kütüphanelerde çok fazla yer kaplar, harici veri diskleri, okuma tabletlerinin kütüphanelerin yerini almamasını düşünmek, linç kültürü ürünü olan bir distopya hayal etmektir. Koleksiyonculuktan söz etmiyorum, insan yaşantısını kolaylaştırmaktan, tez yazanların, doktora yapanların, düşünce dünyasına hizmet eden aydınlarımızın araştırmalarından söz etmek bu bakış açısına göre Gelecekci (Fütürist) hatta, tuhaf.
Gündüz Vassaf, NTV’de yayımlandığı günden beri takip etmeye çalıştığım, Oğuz Haksever’in hazırladığı bir izlencede, teknolojiyi kolayca anlayabilenlere Dijital Yerli, uzakta kalanlara Dijital Göçmen demişti. Her şey apaçık ortada, modern olanı tamam hemencecik kabul etmeyelim, sürekli cep telefonu değiştirmeyelim falan filan… ancak, gerçekten gerekli olan moderni dışarıda neden bırakıyoruz.
e-kitapların ucuzlamasını bekliyordum, kağıdın yerini alacağını hala bekliyorum, modern yontuya, resime, yazıya hep şüpheli bakan bir anlayıştan bahsetmek, işin politik yanı olur, güncel kronikte kalır, ancak, üniversitelerimizi, aydınlarımız düşünmüyorsak çocuklarımızın çantasında yer alan onca ağır kitabın da e-kitap projesinden geçtiğini unutmamalıyız. Bilime, yazıya daha rahat ulaşılabilecek, bilim dallarına daha çok yer açabilecek araştırmalar e-kitap projesinden geçer, bir projeden bahsediyoruz, ucuz uçak bileti fırsatını kaçırmadan, Karayolları ile seyahat avantajı demek ne denli doğru.
