Yağmur
Acıların,
insanlık acılarının seninle bir ilgisi yok! Sen benim acılarımı dinliyorsun
yalnızca. Ama seninle ilgili bir pencere var yalnızca, güne açılan. Senin
kalbini kıran ne varsa, acılarımla ilgili. Zannettiğin her şey benden uzakta.
Ama bu her şey, sen varken olan her şey değil. Senden uzakta olan! Seni güneşli günlerin içinde bir
gün olarak düşünen bir ben varsa, yağmurlu havaların kıymetini bilmediğimden mi
oldu bu, hayır, dağlar zordur, bataklıklar imkansız, çölü düşünmek bile
istemezsin. Bunu bana yapan, düşünen şey çölün dili mi? Neden her kötü
düşünceyi üzerine alırsın. Sen benim iyi yanımsın, gündüzümsün.
Ben, seninle ilgili ne varsa uzaklarda değilim, buradayım, yanındayım, hayalimde değilsin, yanımdasın hep. Büyük filozofları seninle paylaşıyorsam, burada bilinemez hiçbir şey kalmayacak ondan. Sevgili Hanımefendi, bu seslerin hepsi anlamını seninle bulur. Zannınla bu bilgiye ulaşmak zordur, bilmediğin bir şey varsa, hemen sorabilirsin. Soruların oluşunda değilsin, soruların yanıtındasın. Seninle ilgili anlamsız, küfürbaz bir şeyin olma ihtimali mümkün değil. Zannımız kendini nerede bulursa, orada kalmak için mi bunlar? Hep oradasın, yağmur yağıyor. Yağmurda Anka, ne yazık hep oradasın kentin kötü yanı mı, diye düşündü belki adam!
Güneş
Hep günümsün diyorsun ya, günü ve zanlarımı iyi yanımı mahvediyorsun. İşlerin dışında bir de yukarıdan eril bir kanın var, Alplerin yanında var olan. Hiç yanımdan gitmek istemiyorsun ama, bunların belki de başkası için olduğunu düşünmüyorsun. Bir kentin en gösterişli yerinde var oluyordur bunlar belki, sen sıradanlığı felsefe ve yazıyla var ediyorsun ama kentin en bilindik yerlerinde bunların hiçbiri yok! Kent sana karşı belki de yüzünü yitirdi. Kent artık eskil bir düş belki de, varlığın bu kentte belki ancak benim kentimde değil burası diye düşündü belki kadın.
Kadın hiçbir zaman adamla konuşmadı, konuşmak istemedi. Kentin dilinden uzak oldukları için değildi bu, kadının inadı yüzünden mi oldu? Adam bir gün, çok uzun bir günde, zamanın yetersiz olduğunu düşündü. Zamanın kaygılarını hiçliğe dökmeli. Bu sırada Müzeyyan Senar’dan bir şarkı vardı, “Rüzgar kırdı dalımı/ellerin günahı ne!” Bu yalnızca bir şarkı mıydı diye düşündü, bana güvenebilirdi diye aklından geçti. Ben gerçekten bu vatanın öz evladı değil miydim? Şans, ancak, ulu düşüncelerin anlamındadır. Anlam ise, hiçbir zaman hislerden önce gelmez. Hissettiklerin doğru mu? Her şey iki şey arasına germiyor dengesini, hep inandığın parçalanabilir. Kim iyi? Bahçeden, tanıdığın bahçenden uzaklaşma!
Ben, seninle ilgili ne varsa uzaklarda değilim, buradayım, yanındayım, hayalimde değilsin, yanımdasın hep. Büyük filozofları seninle paylaşıyorsam, burada bilinemez hiçbir şey kalmayacak ondan. Sevgili Hanımefendi, bu seslerin hepsi anlamını seninle bulur. Zannınla bu bilgiye ulaşmak zordur, bilmediğin bir şey varsa, hemen sorabilirsin. Soruların oluşunda değilsin, soruların yanıtındasın. Seninle ilgili anlamsız, küfürbaz bir şeyin olma ihtimali mümkün değil. Zannımız kendini nerede bulursa, orada kalmak için mi bunlar? Hep oradasın, yağmur yağıyor. Yağmurda Anka, ne yazık hep oradasın kentin kötü yanı mı, diye düşündü belki adam!
Güneş
Hep günümsün diyorsun ya, günü ve zanlarımı iyi yanımı mahvediyorsun. İşlerin dışında bir de yukarıdan eril bir kanın var, Alplerin yanında var olan. Hiç yanımdan gitmek istemiyorsun ama, bunların belki de başkası için olduğunu düşünmüyorsun. Bir kentin en gösterişli yerinde var oluyordur bunlar belki, sen sıradanlığı felsefe ve yazıyla var ediyorsun ama kentin en bilindik yerlerinde bunların hiçbiri yok! Kent sana karşı belki de yüzünü yitirdi. Kent artık eskil bir düş belki de, varlığın bu kentte belki ancak benim kentimde değil burası diye düşündü belki kadın.
Kadın hiçbir zaman adamla konuşmadı, konuşmak istemedi. Kentin dilinden uzak oldukları için değildi bu, kadının inadı yüzünden mi oldu? Adam bir gün, çok uzun bir günde, zamanın yetersiz olduğunu düşündü. Zamanın kaygılarını hiçliğe dökmeli. Bu sırada Müzeyyan Senar’dan bir şarkı vardı, “Rüzgar kırdı dalımı/ellerin günahı ne!” Bu yalnızca bir şarkı mıydı diye düşündü, bana güvenebilirdi diye aklından geçti. Ben gerçekten bu vatanın öz evladı değil miydim? Şans, ancak, ulu düşüncelerin anlamındadır. Anlam ise, hiçbir zaman hislerden önce gelmez. Hissettiklerin doğru mu? Her şey iki şey arasına germiyor dengesini, hep inandığın parçalanabilir. Kim iyi? Bahçeden, tanıdığın bahçenden uzaklaşma!