Kaç taneyim, ben diyebilir miyim?
Yoksa hep biz miyiz? Olabiliyor böyle şeyler, işte bir kaç yalnızlığa
bilinmezliğe eklenen tesadüfler ekinoksta toplanmaz, o kendini bilir. Bahar
gelir, yaz gelir. Gece, gündüz eşittir. Harika denge. Âdem’le Havva yeryüzüne
hangi mevsimde gönderilmiştir! İşte bilemeyiz ve siz olursunuz. Yığınla şey,
her şey, siz olur çoğun fakat, ben sadece ona varırken olmaz bunlar. Tabii uzak
bir fikirdir bu, ona varmak, yalnızca bir şeye varan suçlar, devasa savaşım.
Hanidir aradığım aydınlık yüz nerede.
İnsan yoktan, kendinden gelmez
anladık. Varılan? Hep sen olursun, gece, gündüz bilmezsin, kendin olursun,
bilmezsin sevdiğinin gözünde, aklında.
Her şey böylece, insanın kısmeti mi
olur, neyi seçersen osun, yazgıyla karşı çıkar akıl, biz dersin aklın karışır,
doğrudur bu, mesafe koyan ispat gerekir, ispat ister, haklıdır. Ah yorgun usum,
ben de sizdendim. Şimdi, doğayı bilen çok küçük umut var, bu umut devasa bir
savaşın ortasında, siz ve onlarla. Ve fakat, bir hanımefendinin düşünde var
olan bir yere varınca, sessiz kalıyor. Siz oluyor ne acı, sizi bilememek.
Avuntusu da haklıdır, siz olmak ve yalnızlık anne özlemi...
Hep bir bahçede kalırsınız, benim
göçmen ruhum, derinlerde bir kelime ararım, onda, onun kendinde olan hayalinde,
boşa çaba, kunt duvar! Hani siz yoktunuz, hani modern zamanlardaydınız.
Sümerce’yi bilen kim sizden biri, buna tanığım. Hani siz yoktunuz, zamanın
tanığında. Erkin kimse, onda kendini bulur yazgın. Kendine ait olanda değil.
Onda var oluyor. Geçmişinde, ben, yani kendimiz olan biz, hem geçmişi bilirdik.
Ancak gelecekteydi gözümüz.
Ne yazık, kelam söylendi, kurt
dinlendi. Doğanın diyeceğini duyduk. Gene annesine sığındı bilinen yazgıyı
isteyen, bunda da kusur yok, kendini kim tanır. Yoksa, intihara meyilli cümle
olurdu sonum. Böyle ağır yalnızlık herkese verilmez, son kez söylüyorum! Bunca
şey yalnız can sıkar, siz, siz olun, yok kendiniz olun, itibarınız ben de
eksilmez, sen olmayı biliyor musun? Gönenç aramıyorum, hiçliğini biliyorum çoğu
şeyin, kendinde şey de ne demek? Olduğunu bilmek, evet olduğunu biliyorum,
perspektifini, kendini değil, o kadar. Haklısınız bazı şeyleri ezip geçtik, ne
kadar ağırdılar. Bizdik çünkü ve siz, ne acı! Ben ve sen ne kadar varız? İnsan
normalde arkadaşları için vardır. Sağ işaret parmağımda bir sızı. Eşin benzerin
yoktu bende, ah sen!
Not: Bu yazı sokaktanhaber.com sitesinde de yer aldı.